İşinizin ilk günü, yıllarca çalışacağınız (umarız) insanlar üzerinde güzel bir izlenim bırakmanız için güzel bir fırsattır! Tabii ki de, akıllıca sorular sormak, iş arkadaşlarınızla tanışmak, ofis işleyişini öğrenmek ve masanızı organize etmek isteyeceksiniz. Ancak yeni çevrenize adımınızı attığınız andan itibaren ait olduğunuz takıma muazzam bir ekleniş yapabilmeniz için göz ardı etmemeniz gereken bazı yollar da vardır.
İşte burada insan kaynakları uzmanları, yöneticiler ve kariyer planlamacılarının kullandığı en iyi tavsiyeleri paylaştım.
Yeni rolünüzde başarıyı tanımlayın.
Harika bir iş çıkarmanın anahtarı nedir? Sizden bekleneni tam anlamıyla bilmek! Bunu öğrenmeniz için ilk iş gününüzden daha güzel bir gününüz yok. Yönetici ve kariyer planlamacısı Roy Cohen, “Patronunuza başarının nasıl ve hangi zaman diliminde ölçütlendirileceğini sorun” diye tavsiye ediyor. “Bir içerik ve beklenti olmadan onlara ne verebileceğinize dair hiçbir ipucunuz olmaz. Zaman kısıtlaması hız için gereklidir. Kaynaklar ise verimli ve etkili başarıya ulaşmanız için gereklidir.”
İnsanlara odaklanın, meselelere değil.
İlk gününüzde çok yüksek ihtimalle çok fazla insanla tanışacaksınız. Bu sebeple onlara bütün dikkatinizi verin. Eğer yönetici konumunda olacak ve markanızı yeni raporlarla tanıştıracaksanız bu tavsiye özellikle sizinle ilgilidir. NYC üzerine kariyer planlamacısı Shefali Raina, “İşiniz strateji ve uygulama konuları üzerine çalışmaktır, ama insanlarla bağlantınız olmadan, onların güvenini ve değerini kazanmadan bir etki bırakmak veya bir değişim yaratmak mümkün değildir.” diye açıklamıştır. “Çoğu yeni yönetici diğer çalışanların yöntemlerini anlamadan sadece iş üzerine yoğunlaşarak günlerini geçirir ve bunun güvenilirlik getireceğine inanırlar.” Bunun yerine yeni bağlantılar kurmaya, iyi bir ilk izlenim bırakmaya, iş arkadaşlarınızın ne düşündüğüne ve neye ihtiyaç duyduklarına ilgi göstermeye odaklanın.
Okumanız gereken materyalleri araştırın.
“Kendinizi şirketin kültürü ve normları hakkındaki eski gazete, başlıklar, desteler, çizelgeler vb. her şeyi okumaya gömün.” diyor Kabbage’daki Global People Operations müdürü Amy Zimmerman. Bu tarz belgeler size şirketiniz için nelerin önemli olduğuna dair güzel bir alt taban hazırlayabilir. “Eğer etkili bir biçimde yapılırsa, başlangıçtan çok daha fazla kaynak ve bilgiye sahip olursunuz, ki bu da şirketi, rolünüzü, başarınızı anlamanıza yardımcı olur.”
Odağı yeni iş arkadaşlarınıza çevirin.
İlk günden yeni takım elemanlarına hayat hikayenizi anlatmak çok çekici gelebilir, ancak zamanınızın çoğunu onları öğrenmekle geçirin, kendinizi anlatmakla değil. “İlk günden iş arkadaşlarınızın ve iş vereninizin saygısını kazanmak istiyorsanız, ilk günü onlara çevirin, kendinize değil.” diyor İnsanları Birbirine Bağlayan İş Ortamları Yaratın kitabının yazarı ve kariyer planlamacısı Jason Sackett. “Yaygın bir ilk gün hatası sürekli kendi başarılarınızdan ve gelecekteki hırslarınızdan bahsetmektir. Bu insanları gergin ve rahatsız hale getirir, çünkü onlar aslında sizi tanımıyordur. Bunun yerine meraklı olun ve iş arkadaşlarınıza rollerini, yeteneklerini, başarılarını sorun ve bir dinleyici, öğrenici ve takım elemanı olun. Diğerleri hakkında bilgi sahibi olma isteği insanları rahatlatır ve size güvenmelerini sağlar.
Yöneticinin iletişimini nasıl kurmak istediğinden emin olun.
“Yöneticinizin nasıl iletişim kurmak istediği sorulması gereken ilk sorulardandır.” diyor ekonomi profesörü ve finans ve finansal teknoloji yöneticisi Alexander Lowry. Konuları gündeme getirip baş başa konuşmayı mı tercih ediyorlar? E-mail veya whatsapp yoluyla mı haberdar edilmek istiyorlar? İş telefonu mu kişisel telefon mu kullanıyorlar? Yöneticinin size açıklamasını bekleyin. Ayrıca eski yöneticinizle kurduğunuz iletişim yolundan da gitmeyin. Sorun!
Tanıtılmayı beklemeyin.
Yöneticiniz muhtemelen departmandaki insanlara tanıtacaktır, ancak bunu genişletip kendiniz de iş arkadaşlarınızla bir tanışma yapabilirsiniz, yöneticiye bağlı kalmak zorunda değilsiniz. “Bir selam başlatmak için elinizi uzatın! Özellikle de yanınızda çalışanlara, takımınızdakilere ve sık iletişim kuracağınız insanlara odaklanabilirsiniz.” diye açıklıyor Team Awesome Coaching’de harika bir ofis çalışanı olan Katie Rasoul Chief. Bazı insanlar için bunu yapmak biraz rahatsız edici olabilir, ancak bu geçicidir ve ilişkileri daha ilk günden başlatarak insanların rahatlamasını sağlarsınız.
İş ortamındaki dili analiz edin.
Her çalışma ortamının farklı bir konuşma tarzı vardır. “Eğer bu dili dinler ve birkaç iz yakalarsanız o dili daha çabuk benimseyebilirsiniz.” diyor Five Ways Forward’ın kurucusu Colin T. McLetchie. “Bir terimi bilmiyorsanız bunu sormalısınız (genelde farklı takımlar farklı terimlere sahip olur) ve bunların bir listesini yapmalısınız. Onların bir listesi yoksa, bu listeyi siz yapabilir ve listenizi İnsan Kaynakları veya sonradan katılan yeni elemanlarla paylaşabilirsiniz.
Durgun zamanlarında yardım teklif edin.
İlk gün –ve takip eden diğer günler- genelde hızınıza ulaşana kadar biraz yavaş geçer. “İşinize ilk başladığınız birkaç gün yavaş geçebilir çünkü patronunuzun ve iş arkadaşlarınızın size alışma süreci biraz zaman alır.” Diyor Lowry. “Bu süreç boyunca kenarda oturup insanların size iş vermesini beklemeyin. Takım arkadaşlarınıza projelerde yardım etmeye gönüllü olun ve sorun. İnisiyatif göstermiş ve patronunuza, iş arkadaşlarınıza olan uyumunuz artar. Ayrıca beklentileri, prosedürleri ve işleyişin nasıl ilerlediğini öğrenirsiniz.”
Fazla heyecana yer vermeye gerek yoktur! Yeni iş yerinizde de yapabildiğinizin en iyisini yapın ve güzel arkadaşlıklar edinmeye gayret edin. Yukarıdaki maddeleri de elinizden geldiğince uygulayın. Ancak unutmayın, bu maddelerin uygulayan ve üstüne çıkan yine siz olacaksınız! İyi şanslar ve bol başarılar!
Zeynep Gülin BÖNCÜ
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı
