Başarı ÖyküleriBlog

Çılgın Dahiler: Ünlü Bilim İnsanları Hakkında 10 İlginç Hikaye

Garip İnsanlar Topluluğu

Bilim insanları herkesin bildiği üzere tuhaf insanlardır.

Ne de olsa kimsenin inanmadığı fikirlerin peşinden koşmak, farklı bir insan olabilmeye biraz yardımcı olur. Bilim insanlarının birçoğu tuhaf ya da asabi bir kişiliğe sahipken, diğerleri diğer insanların zayıf beyinlerinin sınırlarını anlamayan bilgelerdi. Ve çok azı hem korkunç hem de gülünç sonuçlara ulaşarak, bilgi arayışlarında olağanüstü bir mesafe kat edebildi.

Tycho Brahe’nin evcil kuzey geyiğinden Paul Erdős’ün amfetamin kullanarak saatlerce matematik üzerine çalışmasına kadar, dünyanın en ünlü bilim adamları ve matematikçileri hakkında 10 ilginç gerçekten bahsedeceğiz.

https://www.livescience.com/11380-top-10-mad-scientists.html

 

Fasulye Yok!

Yunan matematikçi Pisagor’a, geometrinin temeli olan Pisagor Teoremi için teşekkür edebilirsiniz. Ancak bazı fikirleri zamana yenik düşmüştür. Örneğin, Pisagor vejetaryenlik felsefesini benimsemiştir ancak inandığı ilkelerden biri fasulyeye dokunmayı ya da yemeyi kendine yasaklamaktır. Efsaneye göre, Pisagor’un ölümü fasulye yüzünden olmuştur. Saldırganlar tarafından evinden kovalandıktan sonra bir fasulye tarlasına girmiştir -ki tarlaya girmektense ölmeyi tercih ederdi- ve saldırganlar boğazını hemen kestirmiştir. (Tarihi kayıtlar saldırı için kesin bir neden gösterememektedir.)

 

pisagor

 

 

Ne Zaman Gitmen Gerekiyor?

 16.yüzyıl Danimarka astronomu Tycho Brahe, ilginç yaşamı ve ölümü ile bilinen bir asildi. Burnunu üniversitedeki bir düelloda kaybetti ve daha sonrasında metal protez taktı. Partilere bayılırdı: Kendine ait bir adası vardı ve arkadaşlarını çılgın bir kaçamak için şatosuna davet etti. Misafirlerinin, evcilleştirdiği kuzey geyiğini ve Brahe’nin kendi yemek artıklarıyla masanın altından beslediği ‘’soytarısı’’, Jepp isimli cüceyi gördüklerinden emin oldu. Ancak partilere olan sevgisi, yanlışlıkla ölüm sebebi olmuş olabilir. Prag’taki bir şölende, Brahe tuvalete gitmesi gerektiğinde masada oturmaya devam etmek için direndi, çünkü masadan ayrılmak görgü kurallarına aykırıydı. Bu yanlış bir hareketti çünkü Brahe böbrek enfeksiyonu geçirdi ve 11 gün sonra 1601’de mesanesi patladı.

 

 

Tanınmamış Bir Kahraman

Nikola Tesla bilimin tanınmamış kahramanlarından biriydi. 1884’te Sırbistan’dan Amerika’ya geldi ve hemen Thomas Edison için çalışmaya başladı; bazılarından Edison’un da kendine pay çıkardığı radyo, robotik ve elektrik alanlarında önemli buluşlar ortaya koydu. (Tesla ampulü gerçek icat edendir, Edison değil.) Ancak Tesla, sadece bilimsel arayışında takıntılı değildi. Muhtemelen obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) vardı, saça, inci küpelere, biraz kirli olan her şeye dokunmayı reddederdi. Ayrıca, 3 numaraya takıntılı hale geldi, 3 kez binanın etrafında yürümeden binaya girmezdi. Ve her öğünde, yemek kaplarını parlatmak için tam 18 peçete kullanırdı.

https://www.livescience.com/35754-new-psychological-disorders-dsm5.html

 

nikola-tesla

 

 

Dalgın Profesör

Werner Heisenberg, aklı bir karış havada olan parlak bir teorik fizikçinin muhtemelen ta kendisiydi. 1927’de Alman teorik fizikçi, kuantum mekaniğindeki ünlü belirsizlik denklemlerini, küçük minik atomik parçacıkların küçük ölçeklerindeki davranışını açıklayan kuralları geliştirdi. Ancak doktora sınavında az kalsın başarısız oluyordu, çünkü deneysel teknikler hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordu. Doktora derecesi komitesindeki şüpheci bir profesör ona bataryanın nasıl çalıştığını sorduğunda, hiçbir fikri yoktu.

 

https://www.livescience.com/34052-unsolved-mysteries-physics.html

 

 

Üretken Bilge

Fizikçi Robert Oppenheimer, sekiz dili akıcı bir şekilde konuşabilen ve şiir, dil bilimi ve felsefe gibi geniş bir ilgi alanına sahip bir bilgeydi. Sonuç olarak Oppenheimer, diğer insanların sınırlamalarını anlamakta bazen zorlanırdı. Örneğin, 1931’de Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nden meslektaşı olan Leo Nedelsky’den kendisi için bir ders hazırlamasını istedi, her şeyin Oppenheimer’ın ona verdiği kitapta olduğunu düşünerek, bunun kolay bir iş olduğunu söyledi. Daha sonra meslektaşı şaşkın bir şekilde geri döndü, çünkü kitap tamamen Flemenkçe’ydi! Buna Oppenheimer’ın tepkisi “Ama bu oldukça kolay bir Flemenkçe ile yazılmış!” olmuştur.

https://www.livescience.com/26681-most-beautiful-mathematical-equations.html

 

 

Ölümü Belgelenmiştir

Mimar ve bilim adamı Buckminster Fuller, 1930’larda jeodezik kubbe, fütüristik şehirlerin bilim kurgu vizyonları ve Dymaxion isimli bir otomobil yaratmasıyla ünlüdür. Ancak Fuller da biraz ilginç biriydi. Dünya çapında seyahat ederken, birkaç saat diliminde zamanı söylemek için koluna üç saat takıyordu ve yıllarını her gün sadece iki saat uyuyarak geçirdi, buna Dymaxion uykusu adını verdi. (Sonunda vazgeçti çünkü meslektaşları uyumadan ona yetişemiyordu.) Ancak dahi, hayatını kaydetmek için çok vakit harcadı. 1915’ten 1983’e öldüğü güne kadar, 15 dakikalık aralıklarla dini olarak değiştirdiği hayatının ayrıntılı bir günlüğünü tuttu. Dymaxion Kronofilleri olarak adlandırılan günlük sonuç olarak, 270 feet (82 metre) yükseklikte Stanford Üniversitesi’nde saklanmaktadır.

 

fuller-science

 

 

 

Evsiz Matematikçi

Paul Erdős kendini mesleğine adamış, hiçbir zaman evlenmemiş, sürekli seyahat halinde olan, meslektaşlarının kapıları önüne aniden ortaya çıkıp ‘’Algılarım açık.’’ diyerek çalışmalarının peşinden koşan ve devam etmeden önce sorunlar üzerine 1 ya da 2 gün düşünen Macar bir teorisyendi. İlerleyen yıllarında, çok fazla kahve içmeye başladı ve uyanık kalmak için kafein ve amfetamin hapları kullanmaya başladı çünkü günde 19-20 saat matematik üzerine çalışıyordu. Kararlı odaklılığı ile karşılığını almıştır: Matematikçi yaklaşık 1,500 önemli makale yayınladı ve günümüz matematikçileri altı dereceli ayrılık sayılarını açıklayan ‘’Erdős sayılarını’’ hesaplamaya çalışıyor.

 

 

Fizikçi eğlencesi

Richard Feynman, 20. yüzyılın en verimli ve ünlü fizikçilerinden biriydi ve Amerika’nın en gizli çalışması olan Manhattan Projesi’nde ünlü bir atom bombası inşa etmek üzere yer aldı. Fakat fizikçi, biraz şakacı ve sorun çıkaran biriydi. Söylentiye göre Los Alamos’taki Manhattan Projesi’nde sıkıldığında, sistemlerin kolaylıkla nasıl kırılabileceğini göstermek için boş vakitlerinde kilitleri açmak ve güvenliği kırmak üzerine çalıştı. Ancak bu onun maceralarının sonu değildi. Nobel ödüllü kuantum elektrodinamik teorisini geliştirirken Las Vegas gösteri kızlarıyla takıldı, Maya dilinde uzmanlaştı, Türk ve Moğol toplumlarının gırtlaktan söylediği şarkıları öğrendi ve kauçuk o-halkalarının 1986’da Challenger uzay aracının patlamasına nasıl sebep olduğunu açıkladı.

 

 

Ağır mobilya

İngiliz matematikçi ve elektrik mühendisi Oliver Heaviside, elektrik devrelerini analiz etmek ve diferansiyel denklemleri çözmek için karmaşık matematik teknikleri geliştirdi. Fakat kendi kendini eğitmiş dahi, bir arkadaşı tarafından ‘’birinci sınıf tuhaflık’’ olarak adlandırdı. Mühendis evini dev granit bloklarla donattı, tırnaklarını parlak pembeye boyadı, günlerini sadece süt içerek geçirdi ve aşırı yazma isteğine sebep olan bir beyin rahatsızlığı olan hipergrafi geçirdi.

 

oliver-heaviside

 

Kemik Savaşları

1800’lerin sonu -1900’lerin başında gerçekleşen büyük dinozor saldırısı sırasında, iki adam dinozor fosilleri arayışında birbirlerine üstün gelmek için seviyesi gitgide yükselen kötü taktik serileri kullandılar. Yale Üniversitesi’ndeki Peabody Müzesi’nde paleontolog olan Othniel Charles Marsh ve Philadelphia’daki Academy of Natural Sciences’ta çalışan Edward Drinker Cope, dost olarak başladıkları araştırmalarına kısa süre içerisinde birbirlerinden nefret ederek devam ettiler. Fosil avlanma gezisinde Marsh, fosil çukurunun bekçilerine dikkatlerini başka alana çevirmeleri için rüşvet verdi. Başka bir keşifte Marsh, Cope’in keşif gezilerinden birine casuslar gönderdi. Söylentiler, birbirlerinin keşiflerini engellemek için birbirlerinin kemik yataklarını bombaladıkları üzerine döndü. Yıllarca birbirlerini bilimsel yazılarda küçük düşürmek, gazetecilikte uygunsuzluk ve mali yanılsamalarla suçlamakla geçirdiler. Yine de iki araştırmacı, paleontoloji alanına büyük katkılar sağladı: Stegosaurus, Triceratops, Diplodocus ve Papasaurus gibi ikonik dinozorlar onların çabaları sayesinde ortaya çıkarıldı.

 

Seyhan Kantar

Proje Yönetimi Okulu Editörü

 

Referans: Ghose, T. (2013, August 3). Mad Geniuses: 10 Odd Tales About Famous Scientists. Retrieved from https://www.livescience.com/38541-mad-geniuses-the-10-oddest-tales.html

 

 


İlgili Makaleler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu