BlogÜniversite Hayatı

Her Üniversite Öğrencisinin Oynaması Gereken En İyi 5 Strateji Oyunu

Uygulama, özellikle konu strateji geliştirme gibi çoğunlukla pratik beceri gerektiren bir alansa, öğrenmenin en akılda kalıcı yolu olabilir. Hızlı karar verme ve doğru stratejiyi seçebilme becerilerimizi geliştirmenin eğlenceli bir yolu var: bilgisayar oyunları! Gittikçe daha çok araştırma, bilgisayar oyunu oynayanların hızlı ve stratejik kararlar almada daha etkili olduğunu kanıtlıyor. O yüzden bu yazımızda sizinle, becerilerinizi geliştirecek strateji temelli PC oyunlarını paylaşıyoruz.

1. Don’t Starve

 

don't-starve

Uyandınız ve karşınızda kötü adam Maxwell, pek iyi görünmediğinizi söylüyor. Yiyecek bir şeyler bulmanız gerek yoksa öleceksiniz. Etrafı keşfettikçe bilim ve sihrin, korkunç yaratıkların ve sevimli tavşanların bir arada yaşadığı bir dünyada olduğunuzu fark ediyorsunuz. Hayatta kalmak için yemeğe, barınağa, ateşe, kendinizi korumaya ihtiyacınız var fakat taşıyabileceğiniz eşya sayısı sınırlı. Yeni kaynaklar bulabilmek için ise devamlı hareket halinde olmalısınız. Bu sırada akıl sağlığınıza dikkat etmeyi unutmayın, hayali düşmanınız Charlie gelip size saldırabilir! Hangi kaynağı nasıl değerlendireceğinize iyi karar vermeniz gereken bu oyunun eğlenceli çizimlerini ve farklı karakterlerini seveceksiniz. Hepsinin güçlü ve zayıf yönleri var; bunlara da dikkat ederek oynamayı unutmayın.

2. Age of Empires ve Age of Mythology Serisi

age-of-empires

Strateji oyunlarının en eskilerinden Age of Empires. İlk oyun 1997 yılında çıkmasına rağmen bugün adının hala anılması bile iyi bir oyun olduğunu kanıtlamak için yeterli. Oyuna göre değişmek üzere farklı dönemlerde, farklı ülke seçenekleriyle başlıyorsunuz. Her seçeneğin güçlü ve zayıf yönleri var ve amacınız diğerlerine karşı üstünlük sağlamak. Elinizdeki kaynakları geliştirmeye çalışıp eksiklerinizi tamamlamaya ve çağ atlamaya uğraşıyorsunuz. Çağ atladıkça teknolojiniz de gelişiyor tabi. Güçlü yönlerinizi geliştirin, eksiklerinizi kapatın ve hüküm süren imparatorluk siz olun! Arkadaşlarınızla beraber oynama seçeneği de var.

3. XCOM:  Unknown Enemy

xcom

Uzaylılar dünyayı işgal etti ve insanlara karşı hüküm sürmek istiyorlar. Siz de, X-COM adlı gizli bir milis gücün komutanısınız. Uzaylı saldırılarına karşı dünyanızı korumanız gerek. Bunu da, kısıtlı kaynakları idare ederek, teknolojilerinizi geliştirerek, gerçekleşecek saldırıları tahmin etmeye çalışarak ve doğru saldırıları gerçekleştirerek yapacaksınız. Plansız her eyleminizin bedelini dünya ödeyecek. Kendinizi geliştirmeyi unutmayın ve hata yapmaktan kaçının.

4. Sid Meier’s Civilization V

strateji-oyunlari

Bu oyun stratejik becerilerinizi geliştirmekle kalmayacak. Öyle bir bilgisayar oyunu düşünün ki okullarda ders olarak okutulmaya başlasın! Eleştirel becerileri geliştirmeyi, toplumsal, siyasal ve ekonomik kavramlar üzerine yeni kurgular oluşturmayı ve coğrafi bölgeleri geliştirerek tarih öğretmeyi hedefleyen CivilizationEDU, 2017 sonbaharında Kuzey Amerika lise müfredatında yerini alacak. Bilgisayar oyunlarının okul hayatına yavaş yavaş girmeye başladı ve Civilization bunun hakkını verecek sayılı oyunlardan.

 

Tarihten büyük liderler olarak ülkenizi her alanda geliştirmeye çalıştığınız bu oyunda başarılı olmak için “her şeyi” göz önünde bulundurmanız gerek. Doğru diplomatik ilişkiler kurmalı, ticaret rotalarınızı ve merkezlerinizi iyi belirlemeli, bilim ve kültür alanlarında kendinizi geliştirmeli ve iyi bir askeri düzen oluşturmalısınız. Oyunun tek amacı işgal etmek değil. Zaman Zaferi, Diplomatik Zafer, Kültürel Zafer, Bilim Zaferi ve Hakimiyet Zaferi olmak üzere beş ayrı şekilde kazanmanız mümkün.

5. This War of Mine

 

strateji-oyunu-this-war

” Modern savaşta insanlar, hiçbir iyi sebep olmaksızın köpekler gibi ölecekler”

Şimdiye dek beni en çok etkileyen oyun This War of Mine, Hemingway’in bu çarpıcı alıntısıyla başlıyor. Ne süper güçlü  askerler, ne büyü, ne de uzaylılar var bu oyunda. Kurgusal şehir Pogoren’de, bir grup insanın güvenli olduğuna inandıkları bir kalıntıya sığınmasıyla başlıyor oyun. Amacımız ateşkese dek hayatta kalabilmek, kahramanlarımız ise her gün görebileceğiniz türde insanlar. Savaş elinden her şeyi almadan önce aşçılık yapan Bruno’nun yeteneği az malzemeyle yemek yapabilmek mesela. Gündüzleri çatışmalar yüzünden evinizden ayrılamıyorsunuz, bu nedenle malzeme, ilaç ve yemek aramak için gece dışarı çıkmalısınız. İyi bir silah bulmanın çok zor olduğu bir ortamda, çatışmalardan kaçmaya dikkat edin. Gün geçtikçe depresyona sürüklenmeyi göz önüne alıyorsanız savunmasız insanlardan yemek alabilirsiniz. Kimi zaman hayatta kalabilmek için gereken ilacı alabilmek adına takasta elinizde ne varsa vermek zorunda kalabilirsiniz, bazen de tam aradığınızı bulmuşken yağmacılar evinize gelip malzemelerinizi alabilir, yaralanabilirsiniz. Günler geçtikçe karakterlerin savaş öncesi normal hayatlarını, nasıl da bunun kendi başlarına asla gelmeyeceğini düşündüklerini, evden işe gidebildikleri sıradan bir günü özlediklerini fark edeceksiniz.

1992 – 1996 yılları arasında süren Saraybosna Kuşatması’ndan esinlenen bu oyun, insan psikolojisini kusursuz biçimde işlemiş. Oyunu oynamak size stratejik beceriler kazandırmakla kalmayacak, savaşın yıprattığı şehirleri ve ruhları gözlemleme şansınız olacak. Soğuk kış günlerinde yakacak bulamadığınız karakterleriniz için siz de üzüleceksiniz. Oyun iOS ve Android üzerinden de indirilebiliyor ama Steam’den satın alırsanız fazladan iki lira ödeyerek War Child kuruluşuna destek olabilirsiniz.

Hande Sena Ün

Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı


İlgili Makaleler


6 Yorum

  1. dünyanın en gereksiz listesi olabilir bu. en azından aoe ile civilization’u duymuşsunuz biryerlerdfn.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu