BlogYurtdışı Eğitim

Polonya’da AGH ve Deneyimlerim

Dzien Dobry! Lehçe bilgim tam bu noktada bitiyor desem yalan olmaz! O zaman mecbur Türkçe devam edeceğiz, merhaba arkadaşlar ben Gizem Aşıcı, sizlere AGH maceramdan bahsetmek istiyorum :) Polonya’nın başkenti Varşova’ya bir saat uzaklıkta bulunan ve küçük mü küçük, şirin mi şirin bir şehir olan Pułtusk’da gönüllü olarak çalışıyorum. Yaklaşık olarak 5 aydır buradayım diyebilirim, bu satırları yazarken zamanın ne kadar hızlı geçtiği gerçeği yüzüme yüzüme bir kez daha çarptı! Sizlere AGH yapmaya karar verdiğim andan şimdiye kadar olan bütün süreçten bahsetmek istiyorum.

 

2017 yılının haziran ayında İstanbul Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun oldum. Her son sınıf üniversite öğgrencisi gibi beni de daha dönemin ilk aylarından ‘mezun olunca ne yapacağım, daha çok yetersizim, ya iş bulamazsam?’ korkuları sarmaya başlamıştı. Bir yanda aklımda eğitimime devam etmek vardı, bir yanda yıllardır hayalini kurduğum yurtdışında kısa bir sürede olsa farklı bi kültürle yaşama fikri. Arkadaşımla beraber mezun olunca neler yapabiliriz diye kara kara düşünürken mezun olan arkadaşlarımızdan birinin AGH aracılığıyla Avusturya’ya gittiğini öğrendik. Neydi bu AGH? Hemen araştırmaya koyulduk vee işte tam bu noktada farkına vardık, evet, istediğimiz şey tam olarak buydu! Gönüllü olarak çalışmak hem de yurtdışında! Beraber kolları sıvadık, neler yapmamız gerekiyordu? Önce kendimize bir gönderen kuruluş bulduk ve daha ayrıntılı bilgi almak için oraya gittik. Orada EVS koprdinatörü bizi AGH hakkında güzel bir şekilde aydınlattı, neler yapmamız gerektiğini aşama aşama anlattı; nasıl motivasyon mektubu yazılacağını, nasıl proje arayacağımızı artık biliyorduk. İlk olarak motivasyon mektubumuzu ve CV’mizi hazırlamaya koyulduk. Bitirdiğimiz zaman dünyanın en iyi cv ve motivasyon mektubunu yazdığımızı zannediyorduk ki aslında o işler öyle değilmiş. Kabul alana kadar kaç kere değiştirip düzenledim hiç bilmiyorum. Sonra koştuk database’e. Kendimize uygun projeler aramaya başladık. AGH ile alakalı bulduğumu bütün facebook, twitter hesaplarını göz hapsine aldık. Burdan sonrası benim için en zor süreçti çünkü bir umutla başvuru yapıp beklemek, sonucun olumsuz olması ya da hiç geri dönülmemesi insani gerçekten cok yoruyor. Yaklaşık 9 ay boyunca 70’den fazla projeye başvurdum diyebilirim. Bu süreçte arkadaşım Avusturya’dan bir projeden kabul aldı, ben mezun oldum, ümitlerim yavaş yavaş tükenmeye başlayınca bu sefer iş arayışına girdim. Bir kaç olumsuz iş görüşmesinden sonra tamamen artık umudumu yitirmişken koordinatörümden bir mail geldi.

 

POLONYA’DA ACİL GÖNÜLLÜ ARANIYOR! Hiçbir beklenti içine girmemeye çalışarak dedim ki bu son başvurum, eğer bu da olmazsa artık başvurmayacağım. Eğer gerçekten AGH yapmak istiyorsanız bu süreç bir hayli zor ama ne olursa olsun vazgeçmemek gerektiğini kendim deneyimleyerek görmüş oldum, başvurduğum projenin koordinatörü bana geri dönmüştü. Hem de bu sefer benimle skype yapmak istediklerini söyleyen bir maille! O an ne kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum bile. Skype görüşmesi yaptıktan sonra beni gönüllü olarak istediklerini belirttikleri ikinci bir mail aldım! Sonunda hayalime ulaşmıştım. Bundan sonraki bir ay resmi evrak işlemleri, vize başvurusu derken epey stresli ve hızlı geçti. Bir ayın sonunda elimde pasaportum ve valizim, kendimi Varşova Chopin Havalimanında buldum. Buradan sonrasında beni nelerin beklediğini hiç bilmiyordum, epey heyecanlı biraz da endişeliydim. Ya sevmezsem, ya alışamazsam, ev arkadaşlarımla anlaşamazsam, pişman olursam.. aklımda bin tane soruyla havalimanında koordinatörümü bekliyordum. Burdan sonrası da bir hayli hızlı ve ne olduğunu anlamadan geçti. Şu an bulunduğum noktadan baktığımda kendimi gerçekten şanslı hissediyorum çünkü endişelerimin hepsinin yersiz olduğunu anladım. Bu yüzden alışma sürecim zor olmadı. Evimi biri Alman diğeri Çek olan iki arkadaşımla paylaşıyorum. Yaşadığım şehir olan Pułtusk’dan bahsedecek olursam, her yere yürüyerek gidip gelinebilen küçücük bir şehir burası. Küçük şehir olması benim için hiç sorun olmadı çünkü 4 yıl İstanbul gibi bir şehirde yaşadıktan sonra burası cennet gibi gelmişti. Sessiz, sakin, bol yeşilli.. AGH başvurularımı yaparken dikkat ettiğim bir diğer nokta da küçük ve sakin bir şehir olmasıydı. Bu yüzden yaşadığım şehirden memnunum. Gelelim Polonya havasına. Polonya hakkında ne biliyorsunuz diye sorulsa vereceğiniz ilk cevap cok soğuk olduğudur eminim. Evet arkadaşlar, eğer Polonya’daysanız çaresiz bir şekilde inanılmaz bir soğukla karşı karşıyasınız. Bunun dışında ev arkadaşlarım ve ben, kış boyunca hava erken karardığı ve güneşi neredeyse hiç göremediğimiz için biraz depresiftik diyebilirim. Ama Polonya’yı, kültürünü, tarihini keşfettikçe, insanlarının düşünülenin aksine ne kadar sıcakkanlı ve yardımsever olduğunu gördükçe günden güne bu ülkeye karşı olan bağlarım güçleniyor.

 

 

Sizlere biraz da işimden, çalıştığım okuldan ve neler yaptığımdan bahsetmek istiyorum. Küçük bir anasınıfında 5-6 yaşlarında 20 çocuğun bulunduğu bir kaynaştırma sınıfında çalışıyorum. 3 tane öğretmenim var, şanslıyım ki bir tanesi ingilizce biliyor ve onun sayesinde öğretmenlerle ve çocuklarla anlaşabiliyorum. Malesef Pułtusk küçük bir şehir olduğu için ingilizce bilen çok yok, bu konuda biraz sıkıntı çekiyorum ama daha hızlı lehçe öğrenmem için bir avantaj olduğunu da düşünüyorum :D Çocuklarımızdan 2 tanesi otizmli, diğeri ise fiziksel ve zihinsel engele sahip. Benim görevim genelde yapılan günlük aktivitelerde öğretmenlere ve öğrencilere yardımcı olmak. Aynı zamanda gün içinde engelli çocuklarla ilgileniyorum. Çocuklarla aynı dili konuşmamamıza rağmen bana karşı her zaman o kadar sevgi dolular ki, onları gerçekten çok seviyorum. Ayrıca diğer öğretmenlerle de aynı dili konuşmamamıza rağmen bana karşı her zaman çok sıcak ve yardımseverler.

 

 

Bu güzel deneyimlerin yanında bol bol seyahat etmeyi de ihmal etmedim. Elimden geldiğince, gücüm ve izin günlerim yettikçe gerek Polonya içinde gerek diğer ülkelere bir çok kez seyahat ettim. Şu an bulunduğum yerden geriye dönüp baktığımda çok zorlandığım zamanlar oldu diyebilirim ama hiçbir zaman pişman olmadım. Sadece burada geçirdiğim 5 ayda bile o kadar cok deneyim ve arkadaş kazandım ki, gönül rahatlığıyla iyi ki buraya gelmişim ve gönüllü olarak çalışıyorum diyebilirim. Simdilik benden bu kadar, umarım siz de gönlünüzden geçen projeyi bulursunuz, size söyleyebileceğim tek şey; eğer gerçekten AGH yapmayı çok istiyorsanız asla vazgeçmeyin! Do widzenia!

 

 

Gizem Aşıcı

Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı


İlgili Makaleler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu