BlogDil Öğrenimi

Mobil Uygulamalarla Gerçekten Yabancı Dil Öğrenilebilir mi?

Hiç şüphesiz mobil teknoloji eğitim dünyasını ve dünyayı köklü bir şekilde değiştiriyor. Günümüzde neredeyse her şey için bir uygulama var. Artık yabancı dil eğitimi için yazılım sağlayan büyük şirketler ilkel ürünlerini tamamlamak için – hatta ortadan kaldırmak için- mobil uygulamalar sunmaya başladılar.

Ama bu durmadan büyüyen ve genişleyen teknoloji çılgınlığının ortasında bir tartışma kabak gibi duruyor. Sadece akıllı telefonunuzdaki ya da tabletinizdeki uygulamaları kullanarak gerçekten yabancı bir dil öğrenebilir misiniz?

2013 yılının sonlarında, internete ve sosyal medyaya telefonlarından giren kullanıcıların sayısı, geleneksel bilgisayarlarınkini ve laptoplarınkini geride bıraktı. Bazı uzmanlara göre 2017 yılı bitmeden, mobil cihazlardan internete giren kullanıcı sayısının %90 olacağı öngörülüyor. Peki dil öğrenme bunun neresinde?

Bu demek oluyor ki dil uygulamalarının bugünkü popülerliği daha da artacak, bu uygulamaların kaliteleri ve kullanıcılara sundukları katlanacak ayrıca potansiyel kullanıcı yararı ise adeta patlayacak. Yani eğer şuan çalışmalarınızla birlikte bir yabancı dil uygulaması kullanmıyorsanız bir kaç yıla siz de bu kervana katılmış olacaksanız.

Peki ama bu süreç nasıl işliyor?

Bu sorunun cevabı için öncelikle bir dil öğrenme sürecini başarılı yapan ne ona bakmalıyız.

Dil öğreniminin değişmez elemanları

Çalışma programınız bir dil öğreniminin dört ana etabını içeriyor mu?

_Konuşma
_Dinleme
_Okuma
_Yazma

Bu gereklilikler bir dili neden öğrendiğinize göre değişiklik gösterebilir ki bu da sizin kişisel kararınız olabilir. Eğer tek hedefiniz klasik Fransız edebiyatını okumaksa harika! İşler sizin için daha kolay bütün gün okuyabilirsiniz. Ama çoğu dil öğrenen için hedef genel bir anlayışa sahip olmaktır. Bu da bu dört ana etabı uygulamaktan geçer.

Çoğu dil öğrenme uygulaması bu dört etabın ortalama olarak dahi kapsamaz ki bu da diğer bir noktamız:

Çeşitlilik!

Eğer stratejilerinizi karıştırıp değiştirmiyorsanız bazı şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir.

İhtiyacınız olan her şeyi size sağlayabilecek bir öğrenme stratejisi bulmak dünyanın en zor şeylerindendir. Bu yüzden yapmanız gereken şey olabildiğince çok kaliteli strateji ve kaynak kullanmaktır. En iyi programlar olarak düşünülen Rosetta Stone ya da Rocket Language bile konu bazı yerlere geldi mi ihtiyaçlarınızı karşılamada işe yaramaz kalabiliyorlar. Asla ama asla unutmayın: eğer biri ya da bir şirket size ‘’6 Ayda İngilizce Konuşturuyoruz’’, ‘’Hipnozla Dil Eğitimi’’ gibi vaatlerle gelirse sakın inanmayın!

Neyseki mobil uygulama çeşitliliği oldukça zengin. Bir konu birinde yoksa diğerine geçin. Çeşitliliği sonuna kadar değerlendirin.

İnsan Etkileşimi

Bu yazıdan çıkarabileceğiniz belki de en önemli şey bu. Eğer bu yazıdan bir şeyler hatırlayacaksanız bence bu olmalı.

Gerçek insanlarla konuşmalı, onlardan geri bildirimler almalısınız. Profesyonel eğitmenler ya da öğretmenler tabii ki de tercih edilmesi gereken ilk seçenek ama kimse de tabii ki sadece tek bir kişiyle çalışmalısınız ya da tek bir dil değişimi kendi başına yeterlidir demiyor. Herkes farklıdır ve ondan bir şeyler öğrendiğiniz ya da dil değişiminde bulunduğunuz her insan farklı olacaktır. Eğer konuşma ve dinlediğini anlama becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız birlikte çalıştığınız insanların da çeşitli olmasını isteyeceksiniz.

Yine söylüyorum, bunu da telefonunuzdan gayet yapabilirsiniz.

mobil-ogrenim

O zaman, telefonunuzdan en iyi şekilde nasıl yararlanabilirsiniz?

Dil öğrenimi için telefonlarınızı optimize edebilmek adına ilk olarak birincil ve ikincil kaynaklar arasındaki farkı bilmeniz gerekiyor. Mesala şöyle düşünün; birincil kaynaklar sanki bir dil sınıfındaki ekipmanlar gibi, bir eğitmen ya da değişmez elemanların en az 3 tanesini sunan karmaşık bir program gibi. İkincil kaynaklar ise sadece tek bir etaba odaklananlar mesela sadece okuma.

Bu ikisinin arasındaki farklı bilmek önemlidir çünkü kendiniz için en iyi methodu belirlerken bir denge yakalamanız gerekir. Ne yazık ki bir çok uygulama birincil kaynak değildir bu yüzden daha çok uygulama indirerek çeşitliliği sağlayıp kaynaklarınızı dengelemelisiniz.

Peki bunu nasıl yapabiliriz, sırayla anlatıyorum:

1. Bir Flashcard Uygulaması bulun. Anki’yi önerebilirim. Ama kendi flashcardlarınızı kendi isteğinize göre yaratmanıza olanak sağlayan daha bir sürü uygulama var. Flashcardlar çok yararlıdır çünkü sizin ne öğrenmenize karar veren bir şirketten ziyade kendiniz sizi ne ilgilendiriyorsa onu öğrenmiş olursunuz.

2. Zaten kullanmakta olduğunuz sosyal medyanızı güçlendirin. http://www.lindsaydoeslanguages.com/facebook-for-language-learning Bu link size yol gösterecektir.

3. İkincileri iteleyin! Artık en önemlileri indirmenin zamanı geldi. Bu liste tabii ki sizin kişisel beklentilerinize ve hedeflerinize göre değişecektir ancak benim listem şöyle: Memrise, Lingua,ly, Duolingo ve öğrendiğiniz dilin bir sözlüğü.

4. Bir eReader edinin. Hangisi olursa olsun. Kindle benim favorim üstelik hem ücretsiz hem de Android ya da İOS fark etmeksizin diğer cihazlarla senkronize olabiliyor. Binlerce ücretsiz kitap var, öğrendiğiniz dilde seveceğiniz bir kitap kesinlikle bulacaksınız.

5. Youtube’un, favori müzik platformunuzun (iTunes, Spotify) ve dizi,film sağlayıcınızın (Netflix,Hulu, Amazon Prime vs) uygulamasını indirin. Ve bunların dilini öğrendiğiniz dille değiştirin böylece bu platformların size sunduğu keşfet önerileri o dilde olacaktır.

6. Diğer dil öğrenen insanlarla tanışın. Bunun için Colango ve GoSpeaky’i önerebilirim. İkisi de dil öğrenim süreciniz için çok yararlı olacaktır. Vee yeni gelişen arkadaşlıklar sonrasında nerden devam edebilirsiniz;

7. Skype tabii ki! Ya da kullandığınız diğer sesli/görüntülü görüşme uygulamaları. Skype favorim. Ücretsiz. Her cihazınıza indirebilirsiniz. Yararlanabileceğiniz diğer kaynak ise iTalki. iTalki üzerinden eğitmen ya da dil değişimi partneri bulabilirsiniz.

8. Telefonunuzun dilini değiştirin. Hatta her teknolojik cihazınızın dilini değiştirin. Böylece o dille olan günlük etkileşiminiz zirveye ulaşacaktır. Eğer başlangıç seviyesindeyseniz bunu önermiyorum çünkü kaybolup gidebilir istenmeyen şeyler yapabilirsiniz. Ancak kendinize güveniyorsanız hemen şimdi yapın bunu.

Şimdi insan etkileşimi için, dinleme ve gerçekten konuşma için Skype’ınız var. Onu olabildiğince çok kullanın çünkü o bu listenin vaz geçilmezi ve mobil öğrenmenin başarıya ulaşması için en önemli anahtar.

Lingua.ly ve e kitap okuyucunuz, okuduğunu anlama beceriniz için hatta öğrendiğiniz flashcardlardan doğaçlama yapmanız için hazır. Memrise de size o geniş kelime dağarcığıyla katkı sağlamak için orada.

Zamanınız olduğunda eğlence kısmına geçin. Filmleriniz, müzikleriniz, sesli kitaplarınız hepsi sizin için öğrendiğiniz dilde hazır bir şekilde açılmayı bekliyorlar.

Sonuç olarak,

Dil öğrenmek için o zaman sadece mobil çözümlere yönelmeli miyiz? Belki hayır. Yüz yüze bir sohbet etmenin, birebir öğrenmenin farklı bir yeri var, bir insanın varlığı Skype’la tam olarak doldurulamaz. Uzun lafın kısası, elbette neredeyse sadece en zengin ve kaliteli uygulamaları kullanarak dengeli bir strateji ve doğru planlamayla yabancı bir dil öğrenebilirsiniz. Ama her gün Memrise’i açarak sular seller gibi Taice ya da Almanca konuşamazsınız.

O zaman karar sizin.

Dilay Doğru

Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı


İlgili Makaleler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu